{ "title": "İç Kulak", "image": "https://www.kulakagrisi.gen.tr/images/ic-kulak.JPG", "date": "19.01.2024 21:51:04", "author": "Emsal", "article": [ { "article": "
İç Kulak, İç kulak işitme ve denge olayıyla ilgili asıl yapıları içermektedir ve şakak kemiğinin içinde bulunmaktadır. İç kulak başlıca iki yapıdan ve üç bölümden oluşmuştur. İlk yapı kemik, ikincisi ise zardan yapılmıştır. Zardan yapılmış olan bölüm kemik bölümünün içinde bulunmaktadır. İç kulağı kemik içine oyulmuş bir tüneller sistemi olarak düşünebiliriz. Bu tünel sisteminin tümüne birden kısaca \"Labirent\" denilmektedir (Yapısı gerçekten de bir labirenti andırmaktadır) bu labirent, yani iç kulak, üç bölümden oluşmaktadır. Ortadaki bölüme \"Vesti-bül\" denilmektedir. Vestibül, orta kulağın iç yan tarafında bulunmaktadır. Hemen önünde, kendisiyle bağlantı içinde olan işitme işlevinden sorumlu \"Koklea\" bulunmaktadır. Vestibülün arkasındaysa yine vestibülle ilişkisi olan vedenge işlevinden sorumlu \"Semisirküler kanallar\" denilen yarım daire biçiminde üç tünel bulunmaktadır. Vestibül, koklea ve semisirküler kanallar şakak kemiği içine oyulmuş tüneller gibidirler. Duvarları kemikten yapılmış olan bu yapının içinde ona uyacak biçimde zardan yapılmış olan iç kulağın ikinci yapısı bulunmaktadır.

Kulak, işitme ve denge organıdır. Dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç kısımda incelenir
İç Kulak Nerede Bulunur?

İç kulak, muayenede hiçbir zaman görülmediği için, tanı koymada zorlanılıyor. Orta kulağımızla beynimiz arasında yer alan ve beyinle komşu olan iki bölümden oluşan iç kulakta, salyangoz ve yarım daire kanalları bulunuyor. Denge sinirleri yarım daire kanallarından, işitme sinirleri ise duyulanı anlama görevini üstlenen salyangozdan çıkıyor ve ortak bir kanal içinde merkezi sinir sistemine ulaşıyorlar.

Hangi Nedenlerle Ortaya Çıkıyor?

İç kulak çok çeşitli nedenlerle tutulabiliyor. Örneğin ileri yaş grubunda iç kulağa gelen kan debisi düşüyor. Boyun kaynaklı ya da damar daralması nedeniyle bu bölgeye giden kanın miktarı azalabiliyor. Gençlerde ise daha çok hatalı diyet ya da besin alerjisine bağlı olarak iç kulak tansiyonu da denilebilecek olan Meniere hastalığında, basıncı artan iç kulak sıvısı hem yarım daire kanallarında hem de salyangozda bulunduğu için hastalık denge ve işitme sinirlerini etkiliyor. İç kulak yolunun iyi huylu tümörlerinde, tümörün basısına bağlı olarak kemik kanal genişleyemediği için işitme denge sinirlerine ortak baskı oluşuyor ve kulak çınlaması ile baş dönmesi gibi belirtilere yol açıyor. Gözdeki astigmat sorunu da dengesizliğe neden olabiliyor. Ayrıca halk arasında \"kristaller dağıldı\" şeklinde tarif edilen, çocuklarda da görülebilen ve baş çarpması sonucu ortaya çıkan pozisyonel vertigo adını verdiğimiz bir hastalık bulunuyor. Pozisyonla ilgili olarak baş dönmesi gelişen bu hastalarda, baş dönmesi kısa süreli ve yatakta bir tarafa dönme, eğilme, raftan bir şey alma gibi hareketlerle başlıyor.

İç Kulak Dengesizliğinin Belirtileri Neler?

Başlıca belirtisi baş dönmesi oluyor. Bu baş dönmesi, etrafın ya da kendisinin bir eksen etrafında dönmesi şeklinde gelişiyor. Salyangoz kısmının da içine girdiği durumlarda çınlama, uğuldama ve söyleneni anlamana gibi şikâyetler görülüyor. Yarım daire ile ilgili olan sorunlarda ise sadece denge problemleri yaşanıyor.

Nasıl Tedavi Edilir?

İç kulaktaki dengesizlik bu bölgeye kanın yetersiz gelmesi nedeniyle ortaya çıkmışsa, damar genişleticiler kullanılıyor. Bu sorun boyuna bağlı ise hasta kas gevşetici ilaçların yanı sıra fizik tedavi ve rehabilitasyon egzersizleri ile rahatlatılıyor. Gözünde astigmat rahatsızlığı olan kişilerde gözlük kullanımı sorunu çözdüğü için bu hastalar uzmanına yönlendiriliyor. Pozisyonel vertigo hastalığında egzersizle sorun giderilebilirken, nedeni bilinmeyen vertigo vakalarında ise belirtiler ilaçla bastırılıyor. Ancak gerçek neden bulunmadığı sürece hastalık tekrarlıyor. Nedeni bulmak içinse işitme testi yapılarak iç kulağın salyangozunun fonksiyonuna bakılıyor. Denge testi ile yarım daire kanalının çalışma durumu belirleniyor. Genellikle nöroloji, kardiyoloji, fizik tedavi ve göz hastalıkları bölümleri ile yapılan konsültasyonlar sonucu, hastanın problemi tama yakın çözülüyor. Kristal dağılması sorunu ise kristallerin basit bir manevra ile yerine oturtulması sayesinde çözülüyor.
" } ] }