Kulak zarı ameliyatı, dış ortam ve orta kulak boşluğunu ayıran, hava geçirmeyen ve çapı bir cm'den fazla olan kulak zarının genellikle çocukluk dönemlerinde delinmesiyle oluşan deliğin kapatılması için yapılır. Bu delikler bazen küçük olduğunda kendiliğinden düzelir. Düzelmediğinde kulağın içinde ciddi iltihaplar ortaya çıkabilir. Kulak iltihabı dışında şiddetli patlama, uçuş gibi durumlarda oluşan ani basınç farklarından, darbelerden, yabancı isimlerin kulağa sokulmasından da kulak zarında delikler oluşabilir. Küçük zar deliklerinde sadece deliği kapatmaya yarayan ameliyat yeterli olurken, büyük deliklerde orta kulak kemikçiklerine yönelik sorunların giderilmesine yönelik zar ameliyatı yapılabilir.

Travma sonrasında oluşan taze delikler ya da küçük olan delikler, deliğin etrafı tazelenerek uyarılır ya da yeni oluşan deliğin kenarlarının ucu yaklaştırılıp, kendini iyileştirmesi sağlanır. İyileşme sırasında kulak zarına kalıp görevi görecek olan ince bir malzeme yapıştırılır. Zarda bulunan delik kapandıktan sonra, yerleştirilen kalıp alınır. Deliğin büyük olması halinde, böyle bir işlem yetersiz kalır. Ameliyatlar büyüklüğüne, doktorun ya da hastanın tercihine göre genel anestezi ya da lokal anestezi altında yapılabilir. Kulak bölgesinden alınan adale kılıfı, kıkırdak zarı dokusu ya da inceltilmiş kıkırdağa şekil verilerek, kulak zarındaki deliğe yerleştirilir. Buna yama adı verilir. Doğru bir işlem yapılırsa, iki hafta içinde bu yama dokuya entegre olarak, zarın bir parçası haline gelir. Böylece zardaki delik kapanır. Ameliyat sırasında aynı zamanda kulaktaki iltihaplı dokular temizlenir, kemikçiklerde olan eksikler giderilir. Kemikçiklerin düzeltilmesi mümkün değilse, kemikçik protezleri yapılır. Ameliyat mikro cerrahi aletler kullanılarak, ameliyat mikroskobu altında yapılır. Kulak deliğinin içinden kesi yapmadan ya da kulak yolundan, kulak önü veya arkasından kesi yapılarak ameliyat gerçekleştirilir. Yalnız kulak zarının onarıldığı ameliyata mirinoplasti adı verilir. Kulak zarına yapılan yamanın düşmemesi için, orta kulak jelfom adındaki emilebilen tampon ile desteklenebilir ya da yamanın çevresi dokuların arasına sıkıştırılır. Kulak zarına yapılan yamaya dikiş yapılmaz. Onarımdan sonra oluşan kulak zarı, normal kulak zarına çok yakın özellikte olur ve işitme normal haline döner. Fakat kemikçiklerde ciddi bir hasar söz konusu ise bir miktar işitme kaybı kaçınılmazdır.

Kulak zarında oluşan delik yeniden tekrarlayabilir. Bu yüzden hastalar ameliyat sonrasında düzenli olarak muayene edilmelidir. Nadiren de olsa, yüz siniri kulak kemiği içinden geçtiğinden ameliyat sonrasında yüz felci görülebilir. Bu durum yüz sinirinin doğuştan farklı bir rota izlediği hastalarda söz konusu olur. Tat sinirinin de kulak içinden geçmesinden dolayı, bunun zarar görmesi de mümkündür. Bu durum ağızda tat değişimine sebep olur. Bu durumlar geçici özelliktedir. Bir süre sonra geçecektir. Bazı hallerde doktorun iltihapları temizlemek için, işitme kemikçiklerini devre dışı bırakması halinde, işitme azlığı meydana gelir. Bu durum protez kemikçiklerin yerleştirilmesiyle çözülür.

Yapılan yamanın zar üzerinde tutmamasının nedeni, yamanın yerinden kayması ya da erken dönemde geçirilmiş olan kulak enfeksiyonundan kaynaklanabilir. Şeker hastalığı, sigara kullanımı, böbrek hastalığı gibi etkenler yamanın tutma olasılığını azaltır. Ameliyatların %90 oranında başarılı olduğu söylenebilir.

Ameliyat sonrasında doktorun uygun gördüğü zamanda kulak tamponları çıkarılır. Kulağın içine damla ilaç kullanılır. Bu süreçte ağır kaldırmaktan, burun temizlemekten kaçınmak gerekir. Bir ay boyunca ağır işlerden kaçınmak, spor aktivitelerinden uzak durmak gerekir. Ameliyat sonrası 1-2 ay uçak yolculuğu yapılmamalıdır. 3-6 ay süresince kulağın içine su kaçırmamaya dikkat edilmelidir. Kulağın içinden akıntı, iltihap gelmesi halinde, zarda sorun olduğu düşünülmeli ve doktora gidilmelidir.