Kulak ağrısı nedenleri yalnızca kulak değil tüm vücutla alakalı bir sorundan dolayı da yaşanabilir. İnsan vücudundaki beş duyudan biri olmasıyla öneminin ve bakımının gerekliliğinin yadsınamayacağı kulak, işitme görevini üstlenen ve kendi içinde farklı bir anatomik yapısı bulunan bir organdır. Genel olarak iç ve dış kulak olarak iki kısma ayrılarak incelenen kulak, duyma işlevinin yanı sıra dengeyle alakalı yapıları da içinde bulundurmaktadır. Ömür boyu fiziksel olarak büyümesinin hiç kesilmediği de bilinen bu organ, vücudun en dinamik yapılarından biridir. Bu derece önemli bir yapıda hissedilen ağrı, yalnızca kulakla alakalı bir durumun belirtisi de olmayabilir. Beyin, diş, boğaz gibi pek çok organla ilgili rahatsızlığın alarmını da kulak ağrılarından alabiliriz. Zaman zaman her insan kulak ağrısı rahatsızlığından şikâyet eder. Baş ağrısı gibi günlük hayatta sık rastlanan ve hafif dozda geçtiği söylenemeyecek kadar rahatsız edici ağrı verebilen kulaklar ihmal edilmemelidir. Ağrıları genellikle farklı organların tetiklediği unutulmamalıdır.

İç kulak ve dış kulak olarak ağrıların iki ayrı kategoride incelenmesi daha sağlıklı olacaktır. Dış kulak dendiğinde akla kulağın dışarıdan gözüken kısmı gelir. Genellikle kulak derisinin iltihabıyla ilgili problemler bu bölgenin ağrısına neden olur. Kulağın içine doğru giden kanal da dış kulak olarak değerlendirilebilir. Bu bölge kıllarla ve salgı bezleri ile kaplıdır. Kıllar ve salgı bezleri yabancı maddelerin kulağın içerisine girmemesini sağlarlar. Salgı bezinden salgılanan maddeye serumen adı verilir, koyu sarı renkli ve farklı kokulu bir maddedir. Bu madde genellikle fazlalaştığında ve kulağın dışına doğru taştığında kulak pamuğu ile temizlenir. Aslında bu madde kulak zarını bakterilere, mikroplara, mantarlara karşı korumaktadır. Serumenin kulağın dışına taşması kötü bir görüntü oluşturur ve temizlenmesi gerekir fakat çok sık duş alma, kulağa su kaçması maddenin kaybolmasına neden olmaktadır. Temizlenirken kullanılan kulak pamukları da kulak yolunu zedeleyebilmektedir. Kulak mikrop kaptığında akıntı gelebilir, kıkırdağa dokunulduğunda acı hissedilebilir hatta duyma azlığı yaşanabilir. Böyle durumlarda hemen kulak burun boğaz doktoruna başvurabilmektedir ve kulağa su girmesi engellenmelidir, bölge hafifçe silinmelidir. Doktorlar tedavi için genellikle antibiyotik içeren damlalar kullanılmasını ister.

Son zamanlarda kulak deldirme modasına paralel olarak kulak iltihaplanmalarında artış görülmeye başlandı. Özellikle kıkırdak bölümünün deldirilmesi sonrası çok sık şişme, iltihaplanma, kanama, ağrı ve yara oluşumu şikâyetleri görülmekte. Oluşan şikâyetlerden önce kıkırdak bölgesinin deldirilmesinin farklı riskleri vardır. Bu bölgede beyinle ilgili sinirler bulunur. Delme işleminin bu sinirlerin üzerine yapılma ihtimali yüksektir ve yapıldığında şiddetli baş ağrılarına sebep olabilir.

İç kulağa göz atıldığında ise daha ağır rahatsızlıklar yaşanabilmekte. Bu sorunlar genellikle bu bölgede bulunan kulak içi sıvısıyla alakalıdır. Bu sıvı sadece kulakla ilgili değil tüm vücutla alakalıdır. Vücudun dengesini bu sıvı sağlar. Yaşanan çeşitli hastalıklarda bu sıvının basıncında oynamalar olur ve kulakta çınlama, tıkanma, işitmede azalma yaşanır. İleri boyutta baş dönmesi, kulak çınlaması, mide bulantısı, kusma, denge kaybı, ishal görülebilir.

Bazen de günlük hayatta uçağa binildiğinde, denize dalındığında kulak basınca uğrayabilir ve rahatsızlıklar meydana gelebilir. Kulakların en önemli duyulardan biri olan işitme görevini yerine getirmesinin yanında tüm vücudu ilgilendiren sinirler, sıvılar, bağlantılar da kulak üzerinde bulunmaktadır. Bu yüzden bakımına ayrıca önem verilmelidir. Yaşanan rahatsızlıklarda doktorlara başvurulmalıdır.