Kulak nezlesi, orta kulakta bulunan yapışkan sıvı toplanması ile oluşan bir hastalıktır. Genellikle çocuklarda görülür. En fazla da iki yaşındaki çocuklarda görülür. Tuba tıkanıklığının orta kulağı kapalı bir boşluk haline getirmesi ile boşlukta bulunan tüm hava emilir ve orta kulak basıncı düşer ve uzun süreli negatif basınç sonucu orta kulak mukozasında salgı bezleri artar.
Salgılanan bu sıvılar zamanla suyunu kaybederek kalın ve yapışkan bir hal alır. Bu nedenle tuba yoluyla drenaj imkânsız bir hal alır ve orta kulağın kısır bir döngüye girmesine sebep olur. Orta kulakta birikmiş olan bu yapışkan sıvı burada bulunan yapıların ve kemikçiklerin hareketini engeller ve iletimden kaynaklı işitme kayıplarına sebep olur. İşitme kaybı genelde hafif derecededir ve bu nedenle gözden kaçmış olabilir. Fakat aile bunu gözeterek fark edebilir. Çocuk söylenenleri tekrar ettiriyor veya televizyonu çok sesli ya da yakından izliyor ise gerekli kontrollerin yapılması gerekir. Ayrıca kulak nezlesi olan kişilerde zaman zaman kulak ağrısı kulakta dolgunluk hissi oluşabilir. Kulak nezlesinin teşhis edilmesi için kulak burun boğaz bölümüne gidip orada otoskopik muayene yapılmalıdır. Ayrıca gerekli görülürse odiometrik ve timpanometrik ölçümlerde yapılarak hastalığın tam olarak teşhisi konulabilir. Testler ışığında tedaviye başlanabilir.
Kulak nezlesi, kulak nezlesi teşhisi konulduktan sonra tedaviye doktor tavsiyesi ile antibiyotik ile başlanır. Medikal olarak tedavi yapılan fakat tedaviye cevap vermeyen veya hiç tedavi verilmeden hastanın iyileşmesinin mümkün olduğu gibi tedavi edilmediği durumda farklı risklere sebep olma ihtimalide yüksektir.
Sürekli olarak negatif basınç etkisinde olan kulak zarı incelir ve çöker, bu durumda bu zar orta kulağa ve kemiklere yapışıp fonksiyon görmez hale gelir. Bu durumda işitme kayıpları oluşur. Hastaya erken bir şekilde müdahale edilip kulağa havalandırma tüpü takılması problemi çözer. Bu tedavi sonrası hastaların yüzde sekseninde başarılı sonuçlar elde edilir.
