Kulak zarı delinmesi, kulak kemiği içinde bulunan hava dolu bir boşluk olan orta kulak boşluğu ile dış ortamı birbirinden ayıran kulak zarının farklı etkenler sebebiyle delinmesidir. Zarda enfeksiyonlar ya da travmalardan dolayı oluşan delinmelerin, 6 hafta içinde kapanmaması halinde cerrahi müdahale ile kapatılması gerekir. Deliğin uzun zaman kapatılmaması halinde, orta kulak mukozasında oluşan enfeksiyonlar kronik bir hale gelebilir.

Kulak zarında delik oluşumu genellikle çocukluk döneminde geçirilmiş olan orta kulak iltihapları sonrasında gerçekleşir. Bunlar çoğunlukla küçük deliklerden oluşur ve kendiliğinden kapanır. Bazı hallerde delikler daha büyük olur ve kulak içinde ciddi iltihaplara sebep olabilir. Kişide geçirilen üst solunum enfeksiyonu sırasında oluşan patlama ya da ani basınç değişimleri, kulak zarının zorlanmasına ve delinmesine yol açar. Bu sebeple basınç değişimine yol açacağından, üst solunum enfeksiyonu geçiren kişilerin bu esnada doktora danışmadan uçak yolculuğu yapmamaları doğru olur. Bunun yanı sıra kulağa alınan darbeler, yabancı cisimlerle kulağın karıştırılarak hasar görmesi, kafa travması sırasında kulak kemiğindeki hasarlardan dolayı oluşan kemik kırıklarının kulak zarına hasar vermesi sonucunda da kulak zarında delinme meydana gelebilir.

Zarın delik olması halinde, sıkça kulak iltihaplanması görülür. Kulağın içine su kaçması ya da kişinin üst solunum enfeksiyonu geçirmesi durumunda, kulak yolundan gelen iltihaplı akıntılar antibiyotikli damla kullanmadan düzelmez. Kulak zarında delik olan kişiler, su ile temas halinde olduklarında kulaklarını korumalıdır. İltihaplanmaların sürekli tekrar etmesi, kulağın tahribatını her defasında daha fazla arttırır. Bu durum daha ciddi sorunların yaşanmasına neden olur. Bunlar arasında yüz felci, sinirsel işitme kaybı ve baş dönmesi sayılabilir. Ayrıca zarda deliğin olması, hastanın işitmesini deliğin büyüklüğüne, orta kulak kemikçiklerindeki hasara göre etkileyebilir. Kişide işitme kaybı ortaya çıkabilir. Oluşan iltihaplar tedavi edilmediğinde, az da olsa çevredeki dokulara zarar verebilir, özellikle başta ciddi sorunlara sebep olabilir. Kulak arkasında, boyunda, beyin ya da beyincikte apseye, menenjite sebep olabilir. Antibiyotiklerden önce kulak iltihapları oldukça tehlikeli boyutlarda ilerlemekteydi. Bu sebeple tedavinin ihmal edilmemesi önemlidir.

Bu sorunu yaşayan kişiler, kulağına su kaçırmamaya dikkat etmelidir. Suyla temas halinde olduklarında, kulak yolu yumuşak silikon tıkaç ve vazelinli pamuk gibi materyallerle korunmalıdır. Buna dikkat edilmediğinde, kulak iltihaplanması görülür. Bunun yanı sıra kendilerini üst solunum enfeksiyonlarından mümkün olduğu kadar korumalıdırlar. Bu hastalıklar sırasında, kulaklar kolay bir şekilde iltihaplanacağından dikkat edilmelidir. Bu gibi durumlarda mutlaka doktor kontrolünde olunmalıdır.

Kulak zarında olan küçük deliklerle, travmalardan dolayı oluşan yeni deliklerin kenarları birbirine yaklaştırılarak, kendi başına iyileşmesi sağlanabilir. Bu esnada zarın üzerindeki deliğe, ince bir malzemeden yapılı bir kalıp yerleştirilir. Deliğin kapanmasının ardından, bu kalıp çıkarılır. Büyük olan deliklerin kapatılması, genel ya da lokal anestezi altında yapılan cerrahi müdahale ile gerçekleştirilir. Zarda olan deliğin üzeri kıkırdak dokudan veya adale dokusundan hazırlanan yama ile kapatılır. Yapılan işlem sonrası iki hafta içinde yama bulunduğu yere adapte olarak, deliği kapatır. Artık yapılan yama zarla bütünleşerek, normal bir görünüm alır. Yama dikişsiz bir şekilde, desteklenerek deliğin üzerine yerleştirilir. Onarımdan sonra oluşan kulak zarı sonrasında, işitme kemikçiklerinde fazla hasar yoksa, işitme kaybı düzelir. İşitme kemikçiklerinde hasar fazlaysa, protez kemikçikler yerleştirilerek sorun çözümlenir. Ameliyat sırasında kulakta bulunan iltihaplar temizlenir, kemikçiklerin hasarları onarılır.